4 Nisan 2012 Çarşamba

Hepimiz Gogol’un Paltosu’ndan Çıktık.

Paltonun cebinden çıkan 50 milyona sevinen bir neslin son ürünüyüm. Bugün eski eşyaları emekliye ayırıp kaldıracakken o eski paltonun cebinden çıkan ‘’ Looney Tunes ‘’ tasosuyla irkildim. Neden irkildiysem ?
Sonuçta yine çocukluğuma döndüm. Tasolar, misketler, futbolcu kartları, dünya kupası albümleri falan götürecek diye düşünürken ben yine, commodora, nintendo 64'e dalmışım.
Eski anılar bile teknoloji üzerine.
Anının etkisinden ‘’ Oo, 80ler iyidir evlat. ‘’demeyeceğim.
Tam fakir işiymiş o seneler.
Şimdi içimden söylediğim şarkı biraz sonra nostalji olacak da ,
O da bilene tabi.
Umut vermedim bak.
Dinleyin; ‘’ Dınn, dınn dını dınnn. Tım tım tım.. ‘’


********************************************


bazen arkanı dönüp gittiğin şeyler peşini bırakmaz, gölge gibi takip eder seni.
Ceketin arkasındaki söküktü benim hikayem, hep takip etti. Ama hesaba katmadığı şey benim her zaman cekete ihtiyaç duyacağımı zannetmesiydi.
Yeni yelkenler açtık biz, yaz geldi hafız napalım, tekne turları falan derken, ben ceketi geride bıraktım. Hatırlamadım, varlığını sadece asılı olduğu yere baktığımda hissetsemde, bir anlam ifade etmemekte artık.
Seni üstümden çıkartarak büyük bir yükten kurtuldum ben.

Ps:Gogol'dan alıntı yoktur, ahah.
Ps2: Zaten paltoyla alakası yok.