10 Haziran 2009 Çarşamba

Dj Taşkıran.

DJ Cem Taşkıran'ın adıma yaptığı şarkıyı paylaşmak istedim.

Kalbimizde yaşayan 9 Şubat 2005 de ani kalp durması ile,
Merhum olan arkadaşım Caner Akman Adına
45 dakikalık
Dans Duruşu
Yükleme içinhttp://soundcloud.com/cemtaskiran/cem-taskiran-rumble/download

Hepimiz 2. bir şansı hakediyorduk, dinleyebildim.

Hoca olmak.

Dün fark ettim ki aslında ben fark etmedim, çok değerli hocamız uyardı, oğlum niye kısa kısa yazıyorsun, uzun yazsana şunları diye. Evet, post it notu gibi yazıyormuşum, sanki kapıcı için her sabah yazdığım 2 ekmek 1 süt ya da buzdolabının üzerinde ki “Caner dolapta karnıyarık var ye onu” gibiymiş yazılarım. Ama bilmiyorsunuz ki ben karnıyarık için henüz hazır değilim. Hayır, efendim yemek seçmem, yemeği seçemediğim için genelde de yemem, mutluyum ben pudingimle. Gün gelir bu perhiz saçmalıkları son bulur o zaman karnıyarığımı oturur uzun uzun yerim. Bak bunu da beğenmedim şimdi. Ben gidim yumurta kırım sabah oldu. Yemek tarifi gibi yazı oldu yalnız, kendimi Bolu’lu Ümit Usta gibi hissettirdi bu kadar yemekten bahsetmek. Gerçi yemek de yapamam ben, Uğur Dündar’la Arena programındaki kendi dükkânında sattığı ürünü yemeyen esnaf gibiyim, yesem zehirlenirim, 1 yılda 4 kere zehirlenen biri olarak ister istemez insan seçici oluyor, oradansa yiyim, buradansa yemiyim, kendimdense kaçayım, arkama bakmayayım. Güzel yemekler yapan insanlara ne kadar özeniyorum, onlar büyük sanatçılar, mesela valide günde 16 saat dizi seyredebilse de, büyük sanatçıdır gözümde yemekleri bambaşkadır, tamam, daha fazla ailevi sorunlara girmeden yazıyı bitirme amacındayım. Bu arada teşekkürler Hocam diyip, kontes’e de selam ettikten sonra pizza siparişi vermek üzere telefona doğru aç olmanın vermiş olduğu haklı gururla gidiyorum.

9 Haziran 2009 Salı

Burkuldum.

Ceza sahasına girerken kaybedilen top yüzünden kontra atağa maruz kalmıştık. Dakikalar 57’i gösterirken artık sonumuzu hazırladığımıza inanmak istemiyorduk. Düşünemiyorduk, mantığımızı kaybetmek üzereydik, evet belki gençtik ama istekliydik. Rakip takımın tabiri caizse “piç” oyuncusunu tutmak bana düşmüştü, bu adam kimseye pas vermeyen türden bir insandır ve genellikle sevilmez bu adamlar, sivilcelidir, tırtır ama tribünlerin desteğini de her zaman bu adam alır. Artık sadece iyi, kötü ve çirkin’deki gibi 3 kişiydik, kaleci, ben ve çirkin.Adeta Barcelona’ya karşı oynayan Getafe defansı gibiydim, Ümit Ozat gibiydim. Belki ümittim , belki Özat ama topu kazanmalıydım. Koşmaya başladım, Ussain Bolt gibi, Veli Efendi'de yarışan Afgan asıllı Crazy Boy tayı gibi. Aramızda son 2 metre kalmıştı evet, evet kaymalıydım topa. Topa kaymalıydım ve kaydım kayarken ayağımı ters basıp burkmuştum, üstelik üzerime basılıp geçildikten sonra golünü de atmıştı çirkin. Hayat filmlerin aksine tersine işlemişti, iyi kaybetmişti. O gün anladım ki Ümit Ozat şevşenko’dan çalım yediğinde canı çok acımıştı, belki ayağı kırılmamıştı peki ama gururu.

3 Haziran 2009 Çarşamba

Hayatın Tadı Konserler.

Bir gün en sevdiğim kuzenim Gökhan’la metallica konserine gittik, şimdi diyeceksiniz eh bizene tırt konserinden, maksat konserlerin güzel yanları değil, konserler yüzünden çekilen acıdır. Gökhan’ın beynime tecavüz etmesiyle daha biletlerin çıktığı 2. günden biletleri aldık, bütün bu biletler asla bitmez acele etmeyelim, bekle bedavaya gireriz feryatlarım reddedildi, en tırto yerden biletlerimizi aldık. Konser gününe kadar yaşadıklarımı ben, Gökhan, Gsm Şirketi ve zavallı Gökhan’ın servis şöförü bilir. Konser günü geçmişini unutan ben gayet rengarenk giyinerekten konser alanına gitmeye başladım , konser alanında bu kadar çok ninjayı bi arada görmemiştim, tshitlerin hepsi aynıydı,bi ara bu girişimci süper zekayı tebrik ettim, herhalde o gun sattığı t-shirtlerle bi plaza yapmıştır. Alan tıklım tıklım , Gökhan’ın über heycanı yüzünden saat 10 da cıkmısız evden hava sıcak, ben bardan 2 saat önce gelmişim, en son 9’uncu cin’i içtiğimi ve kafesde Lombeliko del mondo diye bağırdığımı hatırlıyordurm. Konser alanında kana susamış bir vampir edasıyla Rocker kuzen Gökhan aldığı 10 birayla bugünün bana hastanede komada biteceğinin sinyallerini vererek yanıma yaklaştı, O kadar biranında üzerine yanlışlıkla ve bünyenin iflas etmiş olmasından dolayı, Gökhan’ın kız arkadaşına baya bi laf sokmuşum tam hatırlamıyorum, sanırım bu yüzden ayrıldılar, kusura bakma. Konser için stada giriş de başlı başına bir facia bi o kapı bi bu kapı derken görevliler bizi yanlışlıkla VİP’e aldı, hayır en tırto bilete VİP sevmesen bile gidilcek bir konserdir. En azından öyleymiş eskiden, konser alanına girmem le beraber baş ağrısı ve dönmesi, mide bulantısı baş gösterdi, nasıl kafa sikiyor o müzikler cıbbıdı cıbbıdı. Konser alanında bi an Gökhan’ı kaybedince anında kaçtım konserden, kusura bakma bunu yeni duydun ama hasta değildim kaçtım lan. Bugun ise bambaşka bir sorunla yüzyüze geldim, Ailenin en mantıklı insanı Valide, Ceza konserinde olduğu için açım, tamam hayatın bütün zevklerini tadalım falan da ne bilim Müzeyyan Senar’a git, Erkin Koray’a git. Eve gelmesi de sırf bana yük, bak anlatırken bile nasıl sinirlendim, gece 1 de Valide’yi konserden almaya gitmek, üstelik zıplayıp hoplamasından dolayı masör görevi de gördüm. Sabaha kadar oturup Validenin kalkması ve kahvaltı hazırlamasını bekledim umutla, ve gördüm ki kahvaltı yok. Bu yüzden bu yazıyı yazdım artık konserlerden bıktım, herhangi bi konsere giden tanıdığı tanıdıklıktan çıkartıcam.