8 Mayıs 2011 Pazar

Komşu sevememek.

Hiç bu şekilde şeker isteyen komşum olmadı, zira karşı komşum hiç olmadı.
Yıllar önce hatırlarım bir komşum vardı, durmadan bu adamın karısı bize şeker falan verirdi, birden apar topar taşınmışlardı, daha sonra arena programında gördüm bunları meğerse organ kaçakcısıymış bunlar karı koca. Hastayken sırtımı bile dinlemişti bu lavuk.

Düzgün komşuluk ilişkisi yaşayamadım hiç, bu kaçakcılardan sonra Türkiye güzeli taşınmıştı, futbolcu Alpay taşındı. Çin’li bile taşındı, Japon’da olabilir. Ama doğru düzgün bir insan taşınamadı. O yüzden bu komşuluk ilişkilerini hiç tadamadım. Böyle biri benden şeker istese bir fincan ilk iş “nerdeydin sen bunca yıldır?” derim herhalde, demeyedebilirim. Zira şeker var mı yok mu, fincanını getirdi mi yada şeker isteme bahanesiyle bir şeyler mi ima ediyor diye düşünürken zaten o tatlı yapıcak kadar vakiti kaybeder. Dijitürk reklamında görmüştüm ben bu ilk komşuluk olayını. Kusura bakmada diji o bayan kişisi o adamın evinde sinema sistemi olsa yine gitmez, maksat kışkırtmak bence. Yada değil. Bilmiyorum ama gelicek herkes için mutfak tezgahının üstünde artık içi şeker doldurulmuş fincanlar var, sevimlilik olsun diye esmer şeker bile aldım. Fantezi şeysi gibi oldu da.

Neticede sevmiyorum sanırım ben komşu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder