11 Ağustos 2011 Perşembe

Biyolojik Bir Yalnızlık

Bedenin tur bindirirken ruhuna fark ediyorsun tek kişilik hayatını. Soluğunun kesilmesi sigaranın dumanı değilse bile camı açınca fark ediyorsun evrenin büyüklüğünü, belki bir kaç yıldız ve şanslıysan Ay. Soğuğu yemenle birlikte kapattığın cam sana yine unutturacak olsa da hacmini uzun solukluklu olmayacak bir daha ki duman krizine kadar. Ve sen bunların hepsine Ray-Ban’den aldığın at gözlüğüyle birlikte anlamları tersinden yüklerken hissedeceksin o yaşadığın en son duyguyu. İlk defa çikolatayla tanışmak ya da emekli kuyruğunda sabahtan beri bekleyip de sıranın sana gelmiş olması mutluluğunu. Ama dedim ya; gözlüğünle vereceğin tek anlam yine “ Kül tablasını boşaltınca iyi oldu.” dan ileri götüremeyeceksin kan ağlasan da, ağlamasan da.
O kadar yalnızsın işte.
Ama senin için iyi tarafı yok değil. Bunları düşünürken her seferinde sırt ağrını unutuyorsun.
Ama nedenin bu değil…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder